Forumlar * °°··Selçuklu DevLeti··°°
Selçuklu devleri kuruluş donemi
*NesriN
3.7.2016 09:53
üyük Selçuklu Devleti ya da Büyük Selçuklu İmparatorluğu[9] (Farsça: امپراطوری سلجوقیان), bir Türk-islam devleti.

Göçmen Türklerde bozkırdaki ırmakları geçiş büyük önem arzediyordu. Oğuzname'de salı keşfeden kişi boyun önemli bir atası sayılmaktadır. Hanedanın atası olan Selçuk Bey tarafından temeli atılan bu devlet Bağdat'ı kendine başkent yaparak Abbâsî halifesinin koruyucusu konumuna erişti. 1092 yılında Selçuklu hükümdarı Melikşah'ın ölümünden sonra bölünmeye uğradı. Bu devletin yıkılmasından sonra Selçuk Bey'in soyundan gelenler tarafından kurulan diğer devletler: Kirman Selçuklu Devleti, Horasan Selçuklu Devleti, Irak Selçuklu Devleti, Suriye Selçuklu Devleti ve Anadolu Selçuklu Devleti'dir. 1040-1157 yılları arasında hüküm süren Büyük Selçuklular, en güçlü oldukları dönemde Harezm, Horasan, İran, Irak, Suriye, Arap Yarımadası ve Anadolu'nun büyük kısmına egemen olmuş bir Türk devletidir. Kapladıkları alan doğuda Balkaş ve Issık Gölleri, Tarım Havzası; batıda Ege ve Akdeniz sahilleri, kuzeyde Aral Gölü, Hazar Denizi, Kafkasya, Karadeniz; güneyde Arabistan dahil Umman Denizi'ne kadar ulaşıyordu (10.000.000 km2).
 
*NesriN
3.7.2016 09:55
KuruLus;

Kınık boyu Orta Asya'daki Oğuz boylarından biriydi. Büyük Selçuklu İmparatorluğunun çekirdeğini oluşturan boy, ittifak ile bu boy olarak kabul edilmesine karşın elimizde bunu gösteren net bir kanıt yoktur. Devlete ve hanedana adını veren Selçuk Bey'in bilinen en eski atası babası Dukak'dır. Dukak Yengikent Oğuz Yabguluğu'nda subaşı (ordu/birlik komutanı) olarak görev yapmış ve daha sonra adı kaynaklarda “Salcuk”, “Salçuk”,”Selcük”, “Selçuk”, “Sarçuk” gibi farklı şekillerde yazılan oğlu Selçuk bu göreve gelmiştir. Selçuk Bey’in torunlarının kurduğu devlet devrin kaynakları tarafından, onun adına nisbetle Selçukiyyan, Selaçıka, Al-i Selçuk (Selçuklu ailesi) olarak verilir. Oğuz Yabgularının Hazar Kağanlığı veya Karahanlılar’a bağlı oldukları ileri sürülür. Oğuzlar’ın Karahanlılar ile bazen mücadele, bazen de ittifak halinde bulundukları ve onlara paralı asker olarak hizmet ettikleri tespit edilmiştir. Selçuk Bey’in oğullarına Mikail, İsrail, Musa, Yusuf gibi isimler vermesi nedeniyle de Hazarlara bağlı olduğu ve Musevi olduğu ileri sürülmektedir[10].

10. yüzyılın ikinci yarısında, Kıtaylar Moğolistan’dan çıkartılınca Kıpçak boy birliği dağıldı ve Oğuzlar kuzey komşuları olan Türk boylarının birleşmesi ve göçleri sebebiyle ciddi baskıya maruz kaldılar. Bu da Yabguların otorite ve güçlerini etkilemeye başladı. Bu etki ve belki de bazı kaynaklarda belirtilen Selçuk Bey'in iktidar mücadelesine girdiği Yagbu karşısında başarılı olamaması sonucu (tahminen 960~985) Selçuk Bey boyu ile beraber Maveraünnehir yönüne göç ettiler ve yine bir Yabgu'ya bağlı Cend'e yerleştiler. Bu bölge o sıralarda özellikle Samaniler tarafından yoğun biçimde islam propogandası uygulanan bir bölgeydi ve Selçuk Bey de ailesi ile islamiyeti seçti. İslamiyeti seçmesinden sonra da kısa süresinde etrafındakiler ve özellikle silahlı Oğuzlar onun önderliğinde topladılar. Bu göçebe topluluk Karahanlılara ve Samanîlere savaşlarda asker vererek karşılığında geniş otlaklar elde etti ve Samanîler Devletinin yönetiminde söz sahibi oldu. Samanîler Devleti yıkılınca Selçuk Bey, Müslüman halkıyla birlikte Horasan bölgesine yerleşti. Selçuk Bey'in 1009'da ölümünden sonra daha da güneye indiler.

Selçuk Bey'in oğlu Arslan Bey'in yönetiminde, Karahanlıları ve Gaznelileri endişelendirecek kadar güçlendiler. Arslan Bey'in Gaznelilerce tutuklanması ve 1032'de ölmesinden sonra, Selçuk Bey'in torunları Tuğrul Bey ve Çağrı Bey bağımsızlıklarını elde etmeye giriştiler. Selçukluların teşkilatlı devlet düzenine girmesi bu dönemde oldu. Devletin ilk yöneticisi Tuğrul Bey'di. Selçuklular 1035'te büyük bir Gazneli ordusunu yenerek Horasan içlerine doğru ilerlediler. 1037'de de, bugünkü Türkmenistan’da yer alan Merv kentini ele geçirdiler. 1038'de Gaznelileri ikinci kez yendiler ve Nişabur kentine girerek bağımsızlıklarını ilan ettiler. Tuğrul Bey sultan sanıyla hükümdar ilan edildi ve Büyük Selçuklu Devleti de böylece kurulmuş oldu.

Gazneli I. Mesut, Büyük Selçuklu Devleti’ni ortadan kaldırmak amacıyla güçlü bir orduyla Selçuklu topraklarına girdi. Gazneli ve Büyük Selçuklu orduları, Merv yakınlarında Dandanakan denen yerde karşılaştılar. Mayıs 1040’ta yapılan Dandanakan Muharebesi'nda, Büyük Selçuklular Gazneli ordusunu ağır bir yenilgiye uğrattı. Bu savaştan sonra Büyük Selçuklu Devleti’nin Harzem ve Horasan'da varlığı kesinlik kazandı. Tuğrul Bey, bu savaşın ardından giriştiği fetihlerle bütün İran'ı denetimi altına aldı. 1041'de Kirman, 1042'de Harzemşahlar ve Kakuveyhîler, Cürcan'da Ziyarîler ve Misafirîler, Hamedan ve İsfahan şehirleri, 1051'de Şiraz'daki Kalicarîler, 1052'de Umman, 1054'te Tebriz'deki Revadîler, Diyarbakır'daki Mervanîler, Hille'deki Mezyedîler, Musul'daki Ukaylîler, 1056'da Huzistan'daki Hezâresbîler ve Büveyhoğulları'nın toprakları Büyük Selçuklu Devleti'ne katıldı. Devletin sınırları, batıda Bizans, güneybatıda Abbasiler, kuzeybatıda Gürcistan topraklarına dayandı.

18 Eylül 1048'de Erzurum yakınlarındaki Pasinler Ovası'nda birleşik Bizans-Gürcü ordusuyla yaptığı Pasinler Savaşı'nı kazanan Büyük Selçuklular, Doğu Anadolu içlerine akınlar düzenlemeye başladılar. İslam dünyasının dinsel önderi konumundaki Abbasiler, bu dönemde Bağdat'ı elinde tutan Büveyhilerin siyasal baskısı altındaydı. Tuğrul Bey, Halife Kâim'in çağrısı üzerine 15 Aralık 1055'te Bağdat'a girdi ve Büveyhileri halifeliğin merkezinden çıkardı. Bu olayın ardından Büyük Selçukluların İslam dünyasındaki itibarı arttı.

Alparslan Değiştir
Tuğrul Bey 1063 yılında öldükten sonra, tahta kardeşi Çağrı Bey'in oğlu Alp Arslan geçti. Alparslan Büyük Selçuklu topraklarını daha da genişletti. 1071'de Malazgirt Savaşı'nda Bizans İmparatoru Romen Diyojen'i yenerek tutsak aldı. Malazgirt zaferinin asıl önemi, Anadolu'yu Türklere açmış olmasından gelir. Anadolu içlerine akınlarını sürdüren Büyük Selçuklu komutanları yeni topraklar ele geçirdiler ve bağımsız yeni devletler kurdular.

Alparslan 1072'de ölünce Büyük Selçuklu Devleti’nin başına oğlu Melikşah geçti. 1072-1092 arasında hüküm süren Melikşah dönemi, Büyük Selçuklu Devleti’nin en parlak dönemi oldu.

Süleyman Şah komutasında Anadolu'yu fetheden Türk ordusu 1077'de tarihi Hıristiyan şehirlerinden İznik'i alarak Marmara Denizi, 1081'de İzmir'in fethiyle Ege, 1084'te Sinop'u fethiyle Karadeniz kıyılarına ulaştı. Ocak 1085'te Antakya ve 28 Şubat 1087'de Urfa ele geçirildi.

Diğer bölgelerde de seri fetihler devam etti. 1071'de Selçuklu komutanı Atsız Bey Suriye, Lübnan, Kudüs ve Filistin'i fethetti. Ekim 1074'te Akka'yı, 10 Haziran 1076'da bölgenin merkezi Şam'ı Türk topraklarına kattı. 1076'da Kahire'ye başarısız bir kuşatma girişiminde bulundu.

Artuk Bey ise Ocak 1077'de Lahsa, Katif, Kuveyt ve Bahreyn'i aldı. Haziran 1087'de Lübnan'da Sayda zaptedildi.

1070-1072 arasında geçici olarak Selçukluların eline geçen Hicaz 1080'den sonra kalıcı olarak Türk topraklarına katıldı ve Kızıldeniz'e çıkıldı. 1092'de Yemen, Aden ve Lahec'in fethiyle Hint Okyanusu'na ulaşıldı.

Doğuda ise 1074'te Semerkant fethedilerek Batı Karahanlı Devleti, 1089'da Kaşgar fethedilerek Doğu Karahanlı Devleti Selçuklu tâbiyetine alındı.

Selçukluların saldırılarına maruz kalan Bizans İmparatorluğu özellikle Komnenos Hanedanını hüküm sürdüğü 1081-1185 yılları arasında Malazgirt Savaşı'nın yarattığı bozgun durumunu durdurmuş ve Komnenos Restorasyonu diye adlandırılan dönemde Selçuklu yayılması engellenmiş ve geriletilmiştir. Bunda Anadolu'da Haçlı Seferlerinin yarattığı yeni güç dengesi ve özellikle II. Yannis Komnenos'nun başarılı diplomasisinin de büyük payı vardır.

Melikşah dönemi, Büyük Selçuklu Devleti'nin en parlak döneminin yaşandığı zamandır. Bu önemli devlet adamının 37 yaşındayken 1092 yılında bir saray entrikası neticesinde öldürülmesi Ortadoğu tarihinin yazgısını değiştirebilecek nitelikte bir olaydır. Nitekim dört yıl sonra Anadolu ve Suriye üzerinden Kudüs'e yönlenen I. Haçlı Seferi karşısında derli toplu bir güç bulamadığından başarıya ulaşmış ve iki yüzyıl sürecek Müslüman-Hırıstiyan mücadelesi başlamıştır.

Gerileme ve Dağılma Dönemi Değiştir
Melikşah'tan sonra sırasıyla başa geçen I. Mahmud (1092-1094), Berkyaruk (1094-1105), Müizzeddin Melikşah (1105-1105) ve Mehmed Tapar (1105-1118) dönemlerinde Büyük Selçuklu Devleti gücünü ve eyaletlerdeki merkezi denetimini giderek yitirdi. 1118'de tahta çıkan Ahmed Sencer’in ülke topraklarını yeniden birleştirme çabası da başarılı olduysa da devlet hiçbir zaman Melikşah dönemindeki sınırlarına ve otoritesine kavuşamadı. 1128 yılında Doğudaki Doğu ve Batı Karahanlı Devletine boyun eğdiren Karahitaylar Büyük Selçuklu Devleti ile komşu oldular ve Selçuklulara baskı yaratmaya başladılar. 1141 yılında Karahitay ve Selçuklu orduları arasındaki Katvan Savaşı'nda yenilgiye uğrayan Büyük Selçuklu Devleti hızlı bir dağılma sürecine girdi. Karahitayların devletin en verimli toprakları olan Maveraünnehir'i işgal etmeleri Büyük Selçuklu Devleti'nin ekonomisini ve ordusunu iyice sıkıntıya soktu. Sultan Sencer, giderek artan ekonomik buhran nedeniyle ayaklanan göçebe Oğuzlara 1153'te tutsak düştü. İki yıl sonra kaçarak kurtulduysa da ülkede iktidarını yeniden sağlayamadan 1157’de öldü. Büyük Selçuklu Devleti böylece sona erdi. Bu tarihten sonra Büyük Selçukluların toprakları büyük ölçüde Harzemşahların denetimi altına girdi.

Hanedan üyeleri yönettikleri bölgelerde bağımsız davranmaya başladılar. Daha önce bağımsızlıklarını ilan etmiş olan Selçuklu hanedanın kurduğu devletlerden yalnızca Anadolu Selçuklu Devleti, yüz yılı aşkın bir süre daha ayakta kalabildi. Ayrıca devletin gerilemesinin sebepleri arasında Haçlı Seferleri, Fâtımîler ile olan çatışmalar, Hasan Sabbah'ın Bâtınîlik propogandaları ve Oğuz boylarının ayaklanmaları sayılabilir. Bunun sonucunda ise Abbâsî halifeleri Selçuklu egemenliğinden kurtulmak için bir takım çalışmalar yürütmüştür. Bunlar Selçuklu Devleti'nin yıkılmasına neden olan etkenler ve nedenlerdir. Özet olarak Büyük Selçuklu Devleti'nin yıkılma nedenleri olarak aşağıdaki nedenler sayılabilir:

Merkezi otoritenin zayıflaması
Taht kavgaları
Oğuz isyanları
Haçlı Seferlerinin başlaması
Atabeylerin bağımsız hareket etmesi
Abbâsî Halifelerinin Selçuklu egemenliğinden kurtulmak için yürüttüğü bir takım çalışmalar
Bâtınîlik hareketleri
Fâtımîler ve Şiîlerin yıpratmaları
Şehzade ayaklanmaları
Katvan mağlubiyeti ve Karahitayların istilası
Kötü yönetim
 
Paylaş
Giriş Yap
Sistem Bilgisi
turksohbetci.net © 2024 TURKUAZ
turksohbetci.com Mobil sohbet sitesi