"Onlar göklerin ve yerin muhteşem idaresine, Allah'ın yarattığı her şeye ve ecellerinin yaklaşmış olabileceğine bakmazlar mı? Ondan sonra artık hangi söze inanırlar?" (A'raf: 185)
"Muhakkak ki, göklerin ve yerin yaratılışında, geceyle gündüzün (birbiri ardından) gelip gidişinde elbette akıl sahipleri için ayetler (ibretler ve deliller) vardır." (Al-i İmran: 190)
"Gece ve gündüzün birbiri arkasından gelmesinde, Allah'ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde sakınan kimseler için deliller vardır." (Yunus: 6)
"Muhakkak ki göklerin ve yer(ler)in yaratılışında, gece ile gündüzün değişmesinde, insanlara faydalı olan şeyleri denizde taşıyan gemilerde, Allah'ın gökten su indirip onunla ölü olan yeri canlandırmasında ve üzerinde her (çeşit) canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gök ile yer arasında (Allah'ın emrine) boyun eğmiş olan bulutları (evirip) çevirmesinde düşünen bir kavim için elbette nice ayetler (deliller) vardır." (Bakara: 164)
Allah-u teala'nin rasüllerine indirdiği vahye baktığımız ve insanlar için hem dünya hem de ahirette büyük faydalar içeren bu vahyin içerdiği ilim ve hikmeti tefekkür ettiğimizde kulların maslahatına ne kadar uygun olduğunu görürüz ve böylece Rabbimizi tanımış oluruz.
Allah-u teala şöyle buyuruyor:
"Hala Kuran üzerinde gereği gibi düşünmeyecekler mi? Eğer o, Allah'tan başkası tarafından gelmiş olsaydı onda birçok tutarsızdık bulurlardı." (Nisa: 82)
MeRvE__ 23.10.2014 15:45 3 - Allah-u teala'nın mü'min kullarına verdiği marifetullahtır. Allah-u teala mü'min kullarına öyle şeyler bahşeder ki sanki Allah-u teala'yı gözleriyle görüyormuşçasına O'nu tanımaya erişirler.
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, Cibril aleyhisselam ona ihsan hakkında sorduğunda:
"Allah-u teala'yı görüyormuş gibi O'na ibadet etmendir. Sen Onu görmesen de O seni görür." cevabını vermiştir. (Müslim)