Lâ ilâhe İllallah Muhammedun Rasulullah'ın Man
YaMaN_23.10.2014 16:46 Lâ ilâhe İllallah Muhammedun Rasulullah'ın ManasıYaMaN_23.10.2014 16:47 "Lâ ilâhe illallah'a" şehadet şunları gerektirir:
1 - Allah-u teala'dan başka tapılanları reddedip onlardan beri olmak.
İşte bu, "Lâ ilahe" nin manasıdır. Yani; ibadeti hak eden sadece Allah-u teala'dır. İlah edinilmiş sahte ilahlar ibadeti hak etmemektedirler.
2 - Sadece Allah-u teala'ya, Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem ve mü'minlere vela göstermeyi gerektirir. Mü'minleri sevmeyi onlara yardım etmeyi ve topluluklarına katılmayı gerektirir.
3 - Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in gösterdiği ve emrettiği şekilde Allah-u teala'ya ibadet etmeyi gerektirir.
"Lâ ilâhe illallah" ın iki rüknü vardır.
a - Red (Nefy) Rüknü: Bu "Lâ İlâhe" dir. Bunun manası; Allah-u teala'dan başka bütün ibadet edilenleri ve onlara ibadet edenleri reddetmektir.
b - Kabul (İsbat) Rüknü: Bu "İllâllah" tır. Bunun manası; ibadeti sadece Allah-u teala'ya has kılmak demektir.
"Lâ ilâhe illallah" ın manasını şöyle özetleyebiliriz;
LÂ İLÂHE:
Tâgutu ve kendini ilahlaştıranları tanımayıp inkar edeceğime, onlarla ilişkimi keseceğime, kalbimi bu pisliklerden temizlemek için bütün gücümü kullanacağıma dair Allah'a söz veriyorum.
İLLALLAH:
İbadetimde ve ibadetimin gerektirdiği şeylerde tam anlamıyla ihlaslı olacağıma; ilim, akide ve amelde sadece ve sadece tek olan Rabbim Allah'ın rızasını hedef kabul edeceğime, bütün amellerimi, ibadetlerimi, ihlasımı, Rasulullah'ın öğrettiği şekilde yapacağıma dair Allah'a söz veriyorum.
MUHAMMEDUN RASULULLAH:
Rabbime olan ibadetlerimi insanların düşüncelerine, kendi arzu ve hevesime ve bid'ate göre yapmayacağıma, fakat bütün ibadetlerimi Allah'ın sevdiği, Kur'an'da gösterdiği, Rasulüne öğrettiği ve Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in de bizlere gösterdiği şekilde yapacağıma dair Allah'a söz veriyorum.
Yukarıda sizlere açıklamaya çalıştığımız "Lâ ilahe illallah Muhammedun Rasulullah"ın manası Kur'an-ı Kerim'in ayetlerine göre düzenlenmiş bir manadır.
Allah-u teala "Lâ ilahe illallah Muhammedun Rasulullah"ın manasının tayin edilmesini kullara bırakmamış, aksine Kur'an-ı Kerim'in ayetleriyle bunu defalarca açıklamıştır.
Allah-u teala şöyle buyuruyor:
"İbrahim babasına ve milletine demişti ki: "Beni yaratan hariç sizin taptığınız şeylerden uzağım. Beni doğru yola eriştirecek olan şüphesiz O'dur. İbrahim ardından geleceklere bu sözü devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı. Artık belki doğru yola dönerler." (Zuhruf: 26-28)
Allah-u teala sevgili kulu ve rasulü olan muvahhidlerin imamı ve ondan sonra gelecek nebilerin babası İbrahim aleyhisselam hakkında şöyle buyuruyor:
"İbrahim, babası Azer'e ve kendi toplumunun insanları olan Babil halkı ile kralları Nemrut'a dedi ki:
"Sizin taptığınız şeylerden uzağım."
İşte bu, "La ilahe"nin manasıdır. Çünkü İbrahim aleyhisselam'ın bu sözlerinden, onun bütün putlardan yani; insanların Allah'tan başka ibadet ettiği her şeyden uzaklaştığını, onlardan yüz çevirdiğini anlıyoruz.
"Beni yaratan hariç" ise "illallah"ın manasıdır. İbrahim aleyhisselam'ın bu sözlerinden sadece kendisini yaratan Allah'a ibadet edeceğini anlıyoruz.
"Bu sözü devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı."
Bu ayet-i kerimede İbrahim aleyhisselam'ın kendisinden sonra geleceklere miras olarak bıraktığı "söz" bütün müfessirlerin icmaıyla "Lâ ilâhe illallah" sözüdür.
"Artık belki doğru yola dönerler."
Yani; gerek Mekke ehli gerekse diğer müşrikler belki İbrahim aleyhisselam'ı örnek alırlar da şirki terkedip, İbrahim aleyhisselam'ın dini olan tevhid dinine girerler ve gerçek kurtuluşa ererler.
Allah-u teala şöyle buyuruyor:
"İbrahim ve beraberinde olanlarda sizin için güzel bir örnek vardır. Hani bir zaman onlar kavimlerine şöyle demişlerdi: "Biz sizden ve sizin Allah'tan başka taptıklarınızdan uzağız. Sizi reddettik. Yalnız Allah'a iman etmenize kadar bizimle sizin aranızda ebedi bir düşmanlık ve kin ortaya çıkmıştır." (Mümtahine: 4)
Ayette geçen "güzel bir örnek" ifadesi; uyulması gereken, uyulması farz olan, demektir.
"Biz sizden ve sizin Allah'tan başka taptıklarınızdan uzağız" demek:
"Sizi Allah'tan başka şeylere tapmakta olduğunuz için müslüman olarak kabul etmiyor ve reddediyoruz. Ve siz bu tutumunuzda ısrar eder, Allah'ın dinine yönelip iman etmezseniz aramızdaki düşmanlık ve kin devam edecektir" demektir.
Ayet-i kerimede görüyoruz ki; İbrahim aleyhisselam ve beraberinde olanlar, kavimleri şirki terketmediği için onlarla bundan böyle aralarında düşmanlık ve kin başgösterdiğini ilan ediyorlar. Düşmanlık kişinin hareket ve davranışlarıyla belli olur ve kendini gösterir. Kin ise kişinin birini kalbiyle sevmemesidir.
İbrahim aleyhisselam ile beraberinde olanlar, kavimlerini ve onların Allah'tan başka taptıkları şeyleri terkedip uzaklaşıyorlar. Kavimleri şirk içinde oldukları için onları müslüman olarak kabul etmiyorlar. Onlarla dostluk ilişkilerini kesiyorlar ve aralarında bitmez tükenmez bir düşmanlık ve öfke baş gösteriyor. İşte bu "La ilahe"nin manasıdır.
İbrahim aleyhisselam'ın ve beraberindekiler şirkin her çeşidini reddedip Allah'ın dinine yöneliyor ve tüm ibadetlerini yalnızca O'na yapacaklarını, O'na ibadetten ayrılmayacaklarını belirtiyorlar. Bu ise "illallah"ın manasıdır.YaMaN_23.10.2014 16:47 Allah-u teala şöyle buyuruyor:
"De ki: "Ey kitap ehli! Ancak Allah'a kulluk etmeniz, O'na hiçbir şeyi eş koşmamak, Allah'ı bırakıp birbirimizi rab olarak benimsememek üzere bizimle sizin aranızda müşterek bir söze gelin. Eğer yüz çevirirlerse; "bizim müslüman olduğumuza şahid olun" deyin." (Al-i İmran: 64)
"Ey kitap ehli!"
Bu hitap yahudi ve hristiyan olan ehli kitap ile onların durumunda olanlara yöneltilmiş genel bir hitaptır.
"Bizimle sizin aranızdaki müşterek bir söze gelin."
Yani; gerçek manasını bilmeden şuursuzca tekrarlayıp durduğunuz "Lâ ilâhe illallah" kelimesinin gerçek manasını öğrenip kabul edin demektir. Burada ehli kitapla müslümanlar arasındaki müşterek söz "Lâ ilâhe illallah" sözüdür.
Sonra Allah-u teala bu kelimeyi açıklayarak şöyle buyuruyor:
"Ancak Allah'a kulluk etmeniz, O'na hiçbir şeyi eş koşmamak"
"Ne putları, ne haçı, ne ateşi, ne tâgutu ne de başka bir-şeyi O'na ortak koşmayın, ibadeti sadece tek olan ve ortağı bulunmayan Allah'a has kılalım."
"Allah'ı bırakıp birbirimizi rab olarak benimsememek üzere"
"Allah'ın haram kıldığı şeyi helal, helal kıldığı şeyi haram kılan kimselere itaat etmeyelim. İtaat ettiğimiz takdirde onları rab edinmiş oluruz."
"Eğer yüz çevirirlerse"
"Eğer bütün bunları kabule yanaşmayıp terkederlerse..."
"Bizim müslüman olduğumuza şahid olun." deyin."
"Biz "Lâ ilâhe illallah'ı" bu manayla kabul ettiğimiz için müslümanız. Siz ise bu manayla kabul etmediğiniz için kafirsiniz."
Allah-u teala şöyle buyuruyor:
"Tâgutu reddedip Allah'a inanan kimse kopmak bilmeyen sağlam bir kulpa sarılmıştır." (Bakara: 256)
Tâgut; hakka, hakikate ve imana karşı gelen, Allah-u teala'nın kulları için çizdiği nizamı ve sınırları aşan her şeyi ifade eder.
Tâgut; bir şahıs olabileceği gibi, Allah nizamından alınmamış her türlü sistem, Allah'a bağlanmayan her çeşit fikir, düşünce, adet ve alışkanlık da olabilir.
Kim bütün bunları ne şekilde olursa olsun reddeder ve yalnız Allah'a iman edip bağlanırsa ve Allah'ın kanun ve nizamlarını kabul eder ve tüm yaşantısını buna göre düzenlerse hiç şüphe yok ki kurtulmuştur. Ve onun kurtuluşu kopmak bilmeyen sağlam bir kulpa bağlanan kişininki gibidir.
"Tâgutu reddedip"
Ayet-i kerimenin bu kısmı "La ilahe" nin manasıdır.
"Allah'a iman eden kimse"
Ayet-i kerimenin bu kısmı ise "illallah" ın manasıdır.
Dikkat edilirse ayette tâgutu reddetmeden kopmak bilmeyen sağlam bir kulpa tutunmanın söz konusu olmadığı vurgulanıyor. Yani; bu durumda kişi imandan mahrumdur. Zira "sağlam kulpa tutunma" diye vurgulanan şey imanın ta kendisidir. Tâgutu reddetmeden iman etmek hiçbir zaman mümkün değildir. turksohbetci.net © 2024 TURKUAZ
turksohbetci.com Mobil sohbet sitesi